Kayıtlar

Şubat, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Galatasaray'ın sağ bek sorunsalı

Resim
Hiçbir şeyden çekmedi sağ bekinden çektiği kadar... Altın çağlarını yaşadığı 1996-2001 yılları arasında Fatih Akyel, Ümit Davala ve Capone ile ne kadar da güzeldi herşey oysa. Capone'nin gidişi ile kabus başladı... Bir 5 senemizi Cihan Haspolatlı çürüttü. Çürüttü diyorum çünkü hücumu sıfırdı, orta yapamıyordu. Defansif açıdan çok kötü diyemem ama bak. Hava toplarında iyiydi, kolay çalım yemezdi. Yerini kaybedip gol yedirdiğini veya bu haftaki Serkan gibi, bir sol açık tarafından maymun edildiğini hatırlamam hiç. Ağırdı ama sağlamdı, sertti. Sonuçta hücumu hiç olmayan büyük takım beki olmazdı, olmadı. Hala taraftarın adı anılınca en çok küfür ettiği adamlardan biridir. Ben ise vasat olarak hatırlarım. Cesar Prates diye bir tip geldi bir ara. Süratliydi, atletikti ve üstelik frikik atıyordu! Daha ne olsundu ve hemen tavlandı gariban taraftar! Oysa savunma yapmayı hiç bilmiyordu bu arkadaş. Takım sahaya çıkarken sağ bekte Prates var sanıyordu ama adam rakip yarı sahada bitiriyordu m

HAGİ'NİN SOS VERMEYE BAŞLADIĞI MAÇ!

Resim
İSTANBUL B.B.:3 - GALATASARAY:1 (Baros) Hagi ile ilgili kafamda ciddi soru işaretlerinin oluşmaya başladığı ilk maç budur! Hagi'nin oynatmak istediği sistemi biliyoruz; tek ön liberolu, önünde iki çift yönlü adamın olduğu, iki kanat hücumcusu ve tek santraforla oynanan 4-3-3 . Sistemin en kritik yeri olan ve köprü vazifesi görecek ön libero pozisiyonu için Cana'nın tekniğini yetersiz buldu ve Neill ile yer değiştirdi. Mantıklı bir fikir olarak gördük ve destekledik. Önündeki oyunu çift yönlü oynayacak ikili için de Culio ve Yekta 'yı aldırdı. Culio tam isabet çıktı. Yekta ise oynadığı ilk iki maç (doğal olarak) tam performansını gösteremedi. Çat diye kesti ve yine radikal bir kararla Sabri'yi oraya monte etti. Ben hiçbir zaman " Sabri orada oynamaz!" cılardan olmadım. Çabukluğu ve temposuyla, Mustafa-Ayhan-Barış üçlüsünden de bin kat daha iyi oynar fakaaaat... Fakaaaat hep birlikte gördük ki (Eskişehirspor maçı dışındaki tüm maçlarda) olmadı! Sabri ortada

Türkiye Satranç Şampiyonası Sonuçlandı

Resim
Biraz gecikmeli de olsa yazmak istedim. 4-14 Şubat tarihleri arasında oynanan Türkiye Satranç Şampiyonası 'nı İstanbul'lu genç büyükustamız Emre Can kazandı. Şehirlerde düzenlenen il birinciliklerinde derece alan toplam 262 sporcunun katılımıyla Antalya'da düzenlenen turnuvada, 2-5 arası derecelerde Adana'lı sporcuların sıralanması dikkat çekti. Ayrıca ilk 3 sıradaki oyuncularımızın üçünün de 20 yaşının altında olması çok güzeldi ve Türk satrancının geleceği adına hepimize büyük umut verdi. SIRALAMA: 1- GM EMRE CAN - İstanbul 2- IM MUSTAFA YILMAZ - Adana 3- ENGİN TOPAK - Adana 4- GM BARIŞ ESEN - Adana 5- IM ERDOĞDU AZİZ MERT - Adana (GM:Büyükusta , IM:Uluslararası usta) B u arada Türkiye 4.sü olan, büyükusta ünvanlı Barış Esen ile 2007 yılında o Beşiktaş, ben Pamukkale Üni. takımlarında oynarken, Türkiye süper liginde oynadığımız ve berabere sonuçlanan oyunun notasyonunu da merak edenler için buraya taşıdım.

4

Resim

EFSANE GERİ ALDI 71 ! (to be continued...)

Resim
"Avrupa kupalarının en çok gol atan futbolcusu" Sanki daha en başından Raul için yazılmış gibi duran bu ünvanı, Valencia maçında attığı golle hakettiği şekilde, Inzaghi vitaminsizinden geri aldı. 80 'i bulmadan bırakırsan gücenirim. 1. Raul (Schalke 04) 71 gol 2. Filippo Inzaghi (AC Milan) 70 gol 3. Gerd Müller 69 gol 4. Andriy Shevchenko (Dinamo Kiev) 64 gol 5. Ruud van Nistelrooy (Hamburg) 62 gol 6. Thierry Henry (Red Bulls New York) 59 gol 7. Henrik Larsson 59 gol 8. Eusebio 54 gol 9. Alessandro Del Piero (Juventus) 54 gol 10. Alfredo Di Stefano 50 gol

ALEX'TEN ŞAMPİYONLUK ADIMI

Resim
* Bazı boşboğaz aynı oranda da şanssız arkadaşlar, devre arasında Portekizli yeni transferler geldiğinde; "Demirören başkan Alex'i de al takıma top toplayıcı lazım" şeklinde takılıyorlardı ya ee nooldu şimdi yani... :) *Alex De Souza... 34 yaşına geldi adam, her sene bu sene bitti artık yeaa diyoruz, 22 maçta 16 golü buldu yine şimdiden. Helal olsun walla. Bir şey değil de Fener'li arkadaşlardan da "Alex'in koşanı" diye blog açan çıkacak o olacak huylanıyorum yeter yahu. * Schuster'e, ne var bu Aurelio'da neden Necip'i oynatmıyorsun dedik, Necip'i oynattı çocuk kendi kalesine gol attı. Ferrari'yi neden kenarda unuttun hoca Sivok çok mu matah dedik, Ferrari'yi oynattı, herif maçı dirseğinin tersiyle verdi. Ernst'i ne ettin, oynatsana adamı dedik oynattı, sahanın en kötüsüydü bence. Demek ki neymiş 2 kere 2 her zaman 4 etmezmiş. (veya sen çatır çatır oynayan adamı çaat diye kesip 10 maç hiç oynatmadıktan sonra en kritik maçta

ZAPATA VE ANTEP'LE KUPADAKİ RÖVANŞ ÜZERİNE

Resim
Aslında Antep maçı hakkında birşeyler karalamak hiç içimden gelmiyordu. Zapata öyle bir gol yedi ki, birbirine bağlanmış 3 top olsa yine o bacak arasından geçer gol olurdu. Eski takımında yediği şu golün resmini görünce aklıma geldi yine. Dayanamadım karalayayım bir şeyler dedim. Baktıkça sinirden gülüyorum hala. Photoshop gibi yahu... Ben Gaziantepspor maçını kupada oynayacağımız rövanşın deneme sınavı gibi görüyordum ve bu nedenle çok önemsiyordum. Eskişehir maçındaki iyi futbolun da gazıyla oldukça umutluydum ama şu an o kadar karamsarım ki sanki bu takımla on kere daha oynasak hepsinde kaybedecek gibiyiz. Türkiye kupasında da umudumu çok azalttı bu maç. TT Arena 'nın büyüsüyle bir mucize olur yenersek eleriz, yoksa işimiz çok zor. KISA KISA GAZİANTEPSPOR: GS maçındaki onbirleri aşağıda. Mükemmel bir takım kurdular bu sene gerçekten. Bu kadroya yakışır bir futbol oynamıyorlar hala ama Tolunay hoca en iyi bildiği şeyi yani mücadele etmeyi, yardımlaşmayı ve savunmayı gayet iyi o

"GERÇEK" RONALDO BIRAKTI

Resim
20 yıldır futbol izliyorum ve çok büyük futbolcular izledim... Önceleri Van Basten, Baggio, Romario, Stoichkov vs. Sonra Batistuta, Figo, Zidane, Raul, Henry, Ronaldinho vs. Şimdilerde de Cristiano Ronaldo ve Messi... Çok büyük futbolcular izledim evet ama ben onun gibisini hiç görmedim. Şu sıralar Messi için uzaylı deniyor ya, o laf ilk Ronaldo için söylendi. İltifat olarak falan değil haa, "gerçekten uzaylı olabilir mi acaba lan" diye düşünen çok arkadaşım vardı:) HBB diye bir kanal verirdi Barcelona'nın maçlarını. Sırf Ronaldo'yu izlemek için oturur izlerdik her maçını gözümüzü kırpmadan. Güç-Hız-Teknik! Santrafor! R9! 16-17 yaşlarındaki genç arkadaşlar günümüzün kahramanı Cristiano Ronaldo'ya neden "çakma" Ronaldo dendiğini muhtemelen hiç bir zaman tam olarak anlayamayacaklar. Onlar Ronaldo'yu çocukluklarında izledikleri, bize 2002 'de attığı pis burun golle, salak saç modeliyle veya Brezilya'daki göbekli haliyle biliyorlar çünkü.. Çok

ÜZÜLDÜM

Resim
"13 Şubat 2011 tarihinde oynanan MKE Ankaragücü - Beşiktaş müsabakasının devre arasında soyunma odasında futbolcumuz İbrahim Üzülmez'in sebebiyet verdiği sportmenliğe aykırı davranış neticesinde, teknik heyetimizin verdiği rapor ve durum Yönetim Kurulumuz'un bugün olağanüstü yaptığı toplantıda değerlendirilmiş ve İbrahim Üzülmez'in sözleşmesinin feshedilerek kulübümüz ile olan ilişkisinin kesilmesine oy birliği ile karar verilmiştir. Kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız." Beşiktaş JK Yönetim Kurulu Ankaragücü maçının devre arasında İbrahim Toraman'ı yumrukladığı söyleniyor ama henüz resmen açıklanmış bir bilgi yok hiçbir yerde. Deli İbo için böyle bir duygu hissedeceğim hayatta aklıma gelmezdi. Hem çok şaşırdım, hem de üzüldüm. 11 yıl emek verdikten sonra sonu kesinlikle böyle olmamalıydı. Benim jenerasyon için unutması zor bir futbolcu olacak. Ulan Toraman doymadın dayağa... EDİT: Toraman'la yaşadıkları ilk terlik kavgasından sonra İbo ile yapıl

HAYATIMIN FİLMLERİ #39.Duvara Karşı#

Resim
39.Duvara Karşı (2004) Yönetmen: Fatih Akın Oyuncular: Birol Ünel , Sibel Kekilli Imdb notu: 8.0 Eveeeet... Listemde yukarılara doğru ilerlemeye devam ediyoruz. Otuzlu basamaklara ulaştık. 54. Berlin Film Festivali'nde altın ayı "en iyi film" ödülünü kazanan, Fatih Akın'ın müthiş filmi aşk filmi olarak algılandığında bile zaten yeterince enteresanken hikayeyi, farklı bir kültürle uzlaşma çabaları sırasında ırkçılıkla karşılaşan ve hor görülen Almanya'daki Türk göçmenlerin öyküsü haline getirerek, işleri daha da karmaşıklaştırıyor. Katı bir tanımla "sosyal gerçekçi" bir film değil bu. Sinir bozucu, huzursuz, bazen de kederli bu iki yabancının dramı, aslında güncel Avrupa sinemasının kışkırtıcı, post-punk yaratıcılık akımının hayati bir parçası oldu. Hollywood'un hepsi birbirini andıran 'düzmece aşk' filmlerini sinek gibi ezdi! Sapkınca ve beceriksizce yaşanan aşk, iki baş oyuncu tarafından hiç aksamayan ve inandırıcı bir yoğunl

Beşiktaş neden olmuyor?

Resim
Dünya çapında yıldızlarla bezenmiş geniş bir kadro.. Kariyerli bir hoca.. ve 20. hafta itibariyle liderin 12 puan gerisinde bir Beşiktaş. Hatta sene başından beri itin gö.üne sokulup çıkarılan (haklı olarak) Galatasaray ile aralarında sadece 3 puan fark kaldı... Peki neden?... "Aha bundan" diye bir formül yok tabiki ama gözümüze gözümüze sokulan unsurları sıralamak istedim. Buyrun... * En büyük handikap Ersan'ın sakatlığı oldu. Adeta tüm sistemi sarstı. Araya atılan tüm topları leblebi gibi toplayan adam yerini bu konuda sıkıntılı Sivok'a bırakmak zorunda kaldı. Ayrıca kritik yabancı kontenjanı düşünülünce Ersan-Toraman göbeği büyük nimetti. *Almeida, Avrupa futbolunu takip etmeyen maymun iştahlı medya tarafından aşırı abartıldı . Bobo adeta yok edildi. İlk geldiği gün Bobo'dan iyi olmadığını yazmıştım . Bobo ile beraber akıllıca yürütülecek bir rotasyonda hala çok verimli olabilir ama tam tahmin ettiğim gibi oldu ve Beşiktaş'ın ilk yarıdaki gol yükünü tek

SEZONUN EN İYİ FUTBOLU

Resim
GALATASARAY:4 - ESKİŞEHİRSPOR:2 (Cana, Stancu, Kewell, Baros) Sezonun en iyi futbolunu izledik bu akşam. Mücadele mükemmeldi ama asıl önemlisi bu kez hücumda da üretkendik. Bol bol şut çeken, ikili mücadelelerde ekstra istekli, enteresan pas üçgenleri kuran, pek alışık olmadığımız bir takım vardı sahada. Rakibin ligde 8 maçtır yenilmeyen, 4 maçtır gol yemeden kazanan, kısacası aşırı formda Eskişehirspor olduğunu düşününce insan bu tablo karşısında daha da mutlu oluyor. Bu maçtan sonra sistem ve diziliş ile ilgili konuşulması gereken üç önemli nokta var bence. İlki; Hagi'nin Cana-Neill yer değişikliğindeki ısrarıydı. Bugün bu konuda herhangi bir olumsuzluk yaşamadık. Cana defansta çok başarılıydı, Neill'de defansın önündeki görevinde fazla zorlanmadı. İlerleyen maçlarda da bol bol bu düzeni izleyeceğiz gibi görünüyor ama benim içim bu konuda hala rahat değil. Cana aşırı motive bir adam ve gördüğüm en hırslı futbolculardan biri. Fiziğinin de etkisiyle doğal olarak müdahalele

Her futbolcu, iyi insan olacak değil tabii ki ama...

Resim
Bu herif bildiğin Türk filmlerindeki kötü adamlar gibi.. Eskiden olurdu tabi böle kötü adamlar, şimdi filmlerde bile olmuyor böylesi. Hatırlayalım eski Yeşilçam filmlerini... Filmin kötü adamı, en kötü benim wallaha benimmm nihahaha diye güler, esas oğlanı dövdürür, sonra esas kızı becerirdi falan.. Kötü adamım ben ulan diye ne yapacağını şaşırırdı. Şu Bilica'yı görünce yeminle o adamlar geliyor aklıma. Ne pis bir adammışsın be arkadaş sen. Kaptan Bilica ha. Vay ki vay hey ki hey...

TAM AYAĞIMA OTURDU

Resim