HAYATIMIN FİLMLERİ #30.Rain Man#


30. Rain Man (1988)
Yönetmen: Barry Levinson
Oyuncular: Tom Cruise , Dustin Hoffman
Imdb notu: 8.0

Yol hikayelerinde karakterlerin zıt yapılarda olması klasiktir, filmin kalitesini ise hikayenin farklılığı belirler. Yağmur Adam'da diğer yol filmlerinde de olduğu gibi iki zıt karakter mevcut ve iyi olanın diğerini değiştirme aşaması konu ediliyor. Farklılık ise burada yatıyor; iyi olan diğerini değiştirirken bunun farkında bile değil...

Yönetmen Barry Levinson işin başına geçmeden önce, çok sayıda senarist ve yönetmen "Yağmur Adam" 'ın senaryosuna el atmış. Çoğu, bir kullanılmış araba satıcısının, ülkeyi bir uçtan diğerine kat ettikleri bir yolculukta, ona kalan milyonlarca dolarlık bir servete el koyabilmek için otistik abisinin sevgisini kazanmaya çalışmasının öyküsünü perdeye taşımayı fazla zor bulmuş. Filmin yıldızları Tom Cruise ve Dustin Hoffman bile, çekimler esnasında "Bir arabada iki ahmak" adını taktıkları filmin sonuçta neye benzeyeceğinden endişeliymiş.

Yönetmen filmin merkezinde yer alan insani gelişime odaklanıyor. Raymond uçağa binmediği için, otistik Raymond ile ülkenin bir ucundan diğerine arabayla giden Charlie'nin hiç tanımadığı ağabeyini anlamaya, ve bu süreçte daha önce sahip olmadığı bir incelik geliştirmeye başlıyor. Hoffman, aşırı heyecanlandığında ortaya çıkan tiklerini fazla abartmadan, karakterinin otizmini yakalamayı başarır ama bu filmde benim adıma asıl etkileyici olan oyunculuğunu kendisinden daha deneyimli bir aktör karşısında yüksek nitelikli tutmayı başaran, nihayet yaşamında bir nebze derinlik bulan sığ bir adamı ustalıkla canlandıran Tom Cruise'dur.    


25 milyon dolar bütçeyle 355 milyon dolarlık gişe getirmiş, Oscar'da da en iyi film, en İyi yönetmen, en iyi erkek oyuncu ve en iyi orijinal senaryo dallarında ödülü kazanmıştır. Filmin soundtracki Hans Zimmer imzalı "On the Road" çok meşhurdur. Hatta bir aralar eski Kanal D ana haber müziği olarak kullanılmıştı.

"Rain" kelimesinin sadece "yağmur" değil "bereket" gibi nice anlamları vardır. "Rain Man"de "bereket dağıtan adam" gibi bir anlama gelir.
Raymond: Hmmm 365 koyun var.
Charlie: Nasıl saydın?
Raymond: Ayaklarını saydım dörde böldüm.

Yazar Barry Morrow, Raymond karakterini yazarken geçtiğimiz yıllarda ölen savant sendromlu meşhur Laurence Kim Peek'den etkilendiğini belirtmiştir. Kısaca Kim Peek'den  bahsedersek; beyninde doğuştan gelen bir gelişim bozukluğu sonucu fotografik hafızası aşırı gelişmiştir. 16-20 aylıkken etrafındaki şeyleri ezberlemeye başlamıştır. Kitapları okuyup ezberledikten sonra rafa ters koyarak kitabı bitirdiğini göstermektedir. 1 saat okumadan sonra okuduklarının nerdeyse hepsini ezbeleyebilen Peek'in 15 farklı alanda 12.000 kitabı ezberlediği düşünülmektedir. Yapılan IQ testlerinden ise ortalama zeka seviyesi kabul edilebilecek olan 87 puan almıştır. 

1984 yılında senarist Barry Morrow, Kim Peek ile Texas'da buluşmuş, bu buluşma sonucunda Rain Man filmi fikri aklına yerleşmiştir. Dustin Hoffman da rolünü daha iyi oynayabilmek için Peek ile görüşme ayarlamıştır. Filmin kazandığı Oscar, Kim Peek'e verilmiş ve Peek'in gittiği yerlere bu ödülü de götürmesi nedeniyle ödüle "En Çok Sevilen Oscar" adı verilmiştir. Film Peek'in kendine güvenini arttırmış ve sosyal alandaki sorunlarının azalmasına yardımcı olmuştur. Televizyon programlarına da çıkan Kim Peek insanların doğduğu tarihin hangi güne denk geldiğini ezberden söylemekten büyük keyif almıştır. Bu arada ilham kaynağı Peek olmasına rağmen Raymond Babbitt karakterinin Peek gibi savant sendromlu değil, otistik olduğunu hatırlatalım.
Dustin Hoffman'ın bu filmdeki anormal performansını belki "I'am Sam" filmindeki Sean Penn'in performansına benzetebiliriz sadece. Dustin Hoffman 'ın sağlıklı, normal bir insan olduğunu, daha doğrusu bir oyuncu olduğunu bilmeyen biri kendisini gerçek bir otistik zannedebilir rahatlıkla.

Meşhur kumarhane sahneleri çok eğlencelidir, insana böyle bir yeteneğe sahip olmanın nasıl bir şey olacağını hayal ettirir. Filmin sonlarına doğru Raymond ve Charlie 'nin doktorlar odadan çıktıktan sonraki halleri ve Raymond'ın kafasını Charlie 'ye dayadığı sahne filmin en sevdiğim sahnelerindendir. 


Önceki Filmlerim: 31.Old Boy , 32.Sleeping with the Enemy , 33.First Blood , 34.The Deer Hunter , 35.Saving Private Ryan , 36.Die Hard , 37.The Prestige , 38.Jerry Maguire , 39.Duvara Karşı , 40.The Ring , 41.Ip Man , 42.Unforgiven , 43.Issız Adam , 44.Dead Man Walking , 45.Atonement , 46.The Pianist , 47.The Shining , 48.Run Lola Run , 49.The Others , 50.Enemy at the Gates

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FELİPE MELO RÖPORTAJI

Djiehoua: Futbol Canavarı

HAYATIMIN FİLMLERİ #41.Ip Man#

HAYATIMIN FİLMLERİ #46.The Pianist#

Şampiyonlar Ligi 3.torba aşkına

Transferdeki akıl durgunluğunun son adımı: Engin Baytar

HAYATIMIN FİLMLERİ #31.Old Boy#

35'lik Cris ve Cruzeiro 2003

SPOR TARİHİNİN EN BÜYÜK 10 AYARI