Kayıtlar

Haziran, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dany, Umut ve Assaidi

Resim
Assaidi' yi tanımıyorum, hiç maçını izlemedim youtubedaki videolarından gördüğüm kadarıyla süratli. Başka da bir şey görmek, anlamak mümkün değil zaten o videolardan. Tek tek seçilen birkaç güzel hareketten oluşturulmuş videoları izleyip de Ronaldo muamelesi yapmak komik. Amrabat olmayınca Fas'ın diğer kanatını alıp gelmek garip geldi bana asıl. İyi mi kötü mü bilmem ama sadece hissettiğimi yazıyorum bu adam Galatasaray'ın aradığı futbolcu değil. Riera için yeni Heinz olur yazmıştım , bu da yeni Carrusca olur. Elmander 'in yanına klasik anlamda bir "golcü" beklerken, bitiriciliği kronik problemli ama çalışkanlığı ile Elmander'in ikizi diyebileceğimiz Umut geldi. Farklı bir ikili olacakları kesin. Galatasaray'lılar bu sezon her maç 2-3 tane kaçan mutlak gol fırsatı izlemeye hazır olsun ama rakip defans oyuncuları da bu yaz kamp döneminde biraz fazla kondüsyon depolasalar onlar için hiç fena olmaz. 10 yıldır seyrettiğimiz adamı Portekiz maçında attı

OZ

Resim
Bilenler zaten iyi biliyor ve hepsi de hastası ama hala bu diziden hiç haberi olmayan çok geniş bir kesim var. Lost'tan  sonra birazcık da olsa sadece Spartacus ile durulsam da tam olarak Lost gibi bağlanıp kaldığım, arka arkaya bölümleri yuvarladığım, saatlerce başından kalkamadığım tek dizi Oz oldu ki, yeni bir dizi de değil. Yayından kalkalı yaklaşık 10 yıl olmasına rağmen ben de pek çokları gibi geç keşfettim bu muhteşem diziyi. Dizi Tom Fontana tarafından yaratılan, 1997-2003 yıllarında 6 sezon boyunca oynamış, yükselen dizi furyasının gölgesinde kalmış ama pek çok kişiye göre çok önemli bir seri olan ''OZ'' . Tam adı Oswald State Correctional Facility olan bu maksimum güvenlikli hapishaneye mahkumlar kısaca OZ adını vermiştir. HBO kanalında yayınlanan OZ acımasız hapishane koşullarını ve mahkumların psikolojisini ele alan oldukça sert ve herkese hitap etmeyen bir dizidir. 6 sezon boyunca hapishane ortamında geçen ve izleyenlere adeta hapisteymiş hissi yaşat

Samet whybaba?

Resim
Kemer sıkacağız, yüksek maaşlı yıldızları yollayacağız, gençlere güveneceğiz vs. dedikten sonra gidip Sven Goran Eriksson'la, Mustafa Denizli ile filan görüşmek abesti asıl. Mevcut şartlarda yerli hoca kaçınılmazdı ve benim kafamdaki en uygun iki aday Rıza Çalımbay ve Hikmet Karaman'dı. Hikmet Karaman sanırım yere batası  "Beşiktaş'ın çocuğu" kriterine takıldı ama Rıza hocadaki sıkıntı nedir, nasıl Samet Aybaba ona tercih edildi bilemiyorum umarım yakında öğreniriz. "Kurtarıcı" Fikret Orman, bence Carvalhal'i yollayıp Tayfur'u getirerek ilk büyük hatasını yapmıştı. YD faciası sonrası bu zor dönemde sportif başarı doğal olarak 2. planda kalacaktır ama ben bu hoca seçimini ilkinden çok daha büyük bir hata olarak görüyorum. Başlığımı da koyu Beşiktaş'lı bir arkadaşın tweet'inde gördüm. İşin bu boyutu ise farklı. Ben ve benim gibi rakip takım taraftarları için yorum yapmak, atıp tutmak kolay ama Beşiktaş taraftarı şu aşamada ne o

HAYATIMIN FİLMLERİ #29.Her Şey Çok Güzel Olacak#

Resim
29. Her Şey Çok Güzel Olacak    (1998) Yönetmen: Ömer Vargı Oyuncular:   Cem Yılmaz , Mazhar Alanson , Ceyda Düvenci , Selim Naşit Özcan Imdb notu: 7.9 "Her şey çok güzel olacak" benim için çok özel bir film.  Listemde en üst sıradaki Türk filmi aynı zamanda. Senaryo, ışık, ses, kurgu vs. umrumda değil bu kez. Sinemada bu filmden çıktığımda hissetiklerimi hatırlıyorum da. "Sinema ne kadar güzel bir şey, inşallah Cem Yılmaz hep böyle filmler yapar, bu bilete verdiğim para ile beni dünya üzerindeki hiç bir şey bu kadar mutlu edemezdi" diye düşünmüştüm... Maalesef Cem Yılmaz gösterilerinden fırsat bulup yıllarca film çekmedi, yıllar sonra çekmeye başladığında da skeç kıvamındaki filmlerle idare etti durdu. Biraz "Organize İşler" 'deki kısacık rolü ve biraz da Hokkabaz ile sevindirdi ama bir "Altan" değildi.                       Askerdeyken Bingöl'de dağ başında bir taraflarımız donarak koştururken, hatta