Kayıtlar

Ekim, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MUTLULUĞUN RESMİ "Kayserispor:0 - Galatasaray:2"

Resim
Gaziantepspor maçında olup bitenleri izlemeden bir tarafından sallayanların veya en azından hakemin nasıl s.çıp sıvadını gördükleri halde, kör fanatiklikten mantıklı düşünemeyenlerin sandığı gibi bir maç olmadı, olamazdı. Bugün maç öncesi olduğum kadar, bu sene hiçbir maçtan önce galibiyette emin olmamıştım. Çünkü geçen hafta 9 kişi ile haksızlığa isyan edenlerin, bu hafta eşit şartlarda savaşacağı bir rakibe, normal bir hakem yönetiminde göstereceği direnişi tahmin edebiliyordum. Eksikler yüzünden ellerini ovuşturarak bekleyenler de o ellerle bir yerlerini avuçlamak zorunda kaldılar...  Yekta gayet iyi oynadığı bir ilk yarının ardından yerini maalesef Aydın 'a bıraktı ve gelen haberler sakatlığının ciddi olduğu, 4-5 ay sahalardan uzak kalacağı yönünde. İnşallah korkulduğu gibi olmaz yarın yapılacak resmi açıklamayı dört gözle bekliyorum.  İlk yarı oynanan harika futbolun ardından ikinci yarı yine bir afallama sendromu yaşandı ve pas yüzdesi %65-35 'lere kadar düştü. Bun

İSYAN

Resim
Karabük maçından sonra bu takım neden 10 kişi kalınca herşey bitmiş gibi maçı bırakıyor diye dert yanmıştım. Bugün ise Galatasaray alınabilecek en güzel mağlubiyeti almıştır. Hakemin aptalca kararı bütün takımın kenetlenmesini sağladı. Takım 1 kişi de eksik olsa, 2 kişi de, haksızlığa isyan etti! Herkes arkadaşının yerine de koştu! Böyle mücadele edin isterseniz 10-0 yenilin helal olsun hepinize! 1.5 yıldır bu blogu yazıyorum. 230 post yazmışım, hiç birinde tek bir hakemin adı geçmedi, hatta "hakem" kelimesi bile geçmedi. Ama bu akşam Servet'in atıldığı pozisyonu mutlak gol şansı olarak yorumlayan hakem en kibar tabirle şuursuzdur, kördür! 2. kırmızı kart ise sonuna kadar doğru. Sabri mükemmel oynadığı maçı her zamanki  kafasızlığı ile b.k etti. Profesyonel futbolcu sarı kartı varken o saçma hareketleri yapamaz! Hakem haksız yere takımını 10 kişi de bıraksa yapamaz!  Anana küfür etse de yapamaz!  Hala Kazım'ın değerini anlamayanlar, önce geçen haftaki Antalyaspor

MALA BAĞLAYAN SERGEN VOL:2

Resim
Melih Gümüşbıçak: Dia da büyük şanssızlık eseri oyuna girdiği gibi sakatlandı. Omzu çıktı. Sergen Yalçın: Kırık çıkık yoksa bir şey olmaz. MALA BAĞLAYAN SERGEN VOL:1

BERABERLİK ZAMANI

Resim
*Galatasaray-Fenerbahçe hariç, en merakla beklediğim, en çok sevdiğim maç bu maç. Bu kez fazlasıyla beraberlik maçı gibi duruyordu, yanıltmadı. * Sestak sonunda golle buluştu. Benim çok beğendiğim bir futbolcudur. Bursaspor'a geldiğini duyduğumda çok sevinmiştim. En zayıf yanı hırslı olmayışı. Kendini parçalamaz ama doğru futbol oynar. Bangoura döndüğünde Ertuğrul hoca önceliği yine ona verecek sanırım ama ben Sestak'ı bu takımın onbire daha çok yakıştırıyorum. * Ozan İpek büyük bir futbolcu. Ligimizde, oynadığı kanadı onun gibi bir uçtan bir uca kullanabilen, onun kadar çok koşan, onun kadar mücadele eden ve aynı zamanda da sonuca bu derece etki edebilen başka bir açık oyuncusu daha yok! Maçları özetlerden takip edenler sadece gol atarsa veya asist yaparsa iyi oynadığını sanıyorlar ama özellikle staddan izlenen maçlarda adamın her pozisyonda nasıl boğuştuğunu bilirken, bir de bugünkü goldeki yaptıklarını gördükçe insan tekrar hayran oluyor. Arda ve Ozan İpek. Milli takı

GUTİ Mİ BEŞİKTAŞ MI?

Resim
Beşiktaş önce karar verecek. Borsa mı oynamak istiyor futbol mu ?  Jorge Mendes denen şahsa bu kadar güven neden? Demirören'le aralarında nasıl bir ilişki var? Guti bugüne kadar hiç piyasada yokken çat diye neden ilk 11 başlıyor? Ben kadroda olmasına şaşırırken, bazı Beşiktaşlı arkadaşlar "4-0 alırız, 2 tane Guti atar, 2 tane de bilmem kim" diye yorum yazıyorlardı. Ben "2 tane de Zidane atar mı?" dedim yarım saat küfürleştik. Arkadaşlar, Allah aşkına siz hakikaten Beşiktaş'ın başarılı olmasını istiyor musunuz? Guti'den ne bekliyorsunuz? Dahası Guti mi kaldı?  Egemen ve Rüştü dışındaki tüm futbolcular eli belinde top oynarken, 6. haftadan lig bitse de gitsek modundayken, Quaresma takım mağlupken hareket yapacağım diye topa takılıp düşerken, dahası rezil olmanın siniriyle rakibe tekme atıp atılırken, Fernandes  Süperman olduğunu sanarken, bütün sorun Beşiktaş'ın Guti 'yi nasıl kazanacağı mı? Simao hayatının herhangi bir döneminde, üst

Sarı saçlarından sen suçlusun !

Resim
Kayahan'dan Caner'e geliyor:  tık

TRABZONSPOR:3 - ANKARAGÜCÜ:2

Resim
-Bu sezon izlediğim en zevkli maçlardan biriydi. Genelde iki kuvvetli takım oynarken güzel maç olacak beklentisi olur insanlarda ama asıl bunun gibi, biri diğerine göre çook daha zayıf iki takımın maçını izlemek seyir zevki açısından daha güzel olur hep. - Ziya hoca nın adı çıkmış bir kere "ölümüne defans"  diye, daha da düzelmez ama bugün çıkardığı onbir hakikaten eşşeğin bir tarafına suyu kaçırmıştı. 4 'lü defans, önlerinde aslen stoper olan Rajnoch ve onun önünde 3 tane daha ön libero! :D (Theo Weeks-Hürriyet-Kağan)  Rakip böyle olunca Şenol hoca da, iki kanatta birden Volkan-Alanzinho gibi açık alanda etkili olabilen, birbirine benzer iki adamla başlamak istemedi, tekini kesip daha kalıplı, oyun zekası daha yüksek, belki onlar kadar patlaması olmayan ama kapalı alana daha uygun P.Brozek'le başladı. İlk golü de onla bulması güzel bir tesadüf oldu. - Adrian Mierzejewski ... Trabzonspor'un 10 numarası. Geldiği gibi birkaç hareketiyle kalitesini belli etmişti

4 YILDIR BUGÜNÜ BEKLEDİM !

Resim
Hırvatlar'ın hocası, Euro 2008'i ve Semih'i unutamamış. Daha tam 4 yıl olmadı hoca biraz daha bekle bakalım sen... "Türkiye, çok iyi oyuncuların yanı sıra dünyanın en iyi teknik direktörlerinden birine sahip. Ama kendimize güveniyorum, 4 yıldır onları (Türkiye) rüyamızda görüyoruz ve bu şekilde maçı bekliyoruz. Viyana'nın intikamını almak için muhteşem fırsatımız oldu ve bu maçı dört gözle bekliyorum."

ALMANLAR YENİLİRSE BİZ DE YENİLMİŞ... HIMM..

Resim
Akşam 20:00 'de dananın kuyruğu kopuyor. Bizim maçı bir şekilde kazanırız da esas sıkıntı Almanya'yı beklemek. Umarım tarih hakikaten bu kadar da tekerrürden ibaret değildir de Almanlar yenilince bizde yenilmiş sayılmayız. Bu arada Almanya-Belçika maçını izlemek isteyenler maçı Samanyolu tv naklen veriyor.

SÜPER LİGDE İLK 5 HAFTANIN ARDINDAN

Resim
 Hazır ligimize milli maç arası verilmişken, bizde bu boşluktan istifade edip ilk 5 hafta olan bitene bir bakalım. Takımlar hakkında izlenim elde etmek için oldukça yeterli bir zaman 5 hafta ve her takımı en az ikişer kez 90 dakika izleme şansım oldu. Oynadıkları futbol ve kadroları değerlendirip, lig sonunda bitirecekleri yer ile ilgili tahminlerde bulunalım. Bu yazıda 5 büyükler dışındakileri mercek altına alacağım, 5 büyükleri ise ikinci bir yazıyla ayrıca değerlendireceğim. İstanbul  Büyükşehir Belediye:  Abdullah Avcı'nın takımı her sene ligimize ayrı bir renk katıyordu zaten fakat sene sonunda, büyüklere verdiği sıkıntıyla anılmaktan öte de pek geçemiyordu. Geçen sene kupa finali ile yaptıkları zirveden sonra "bu sene daha yukarılar hedeflenecek mi?" sorusu henüz ilk 2 haftada cevabını buldu.  Abdullah hoca kulüpteki 6. senesinde artık daha fazlasını istiyor. İlk kez bu sene hücuma çok kaliteli üç tane yabancı birden aldı. Webo, 5 haftada attığı 5 golle tüm dik

Süpermen Süpermen olmak lazım bazen...

Resim
Berbat bir maç daha...  Eksik Beşiktaş kötüydü ama puansız Gaziantepspor daha da kötüydü. Beşiktaş 9 değil 7 kişi de kalsa gol atamayacak gibiydiler.  Maçı izlerken hep aynı şeye takıldım kaldım.  Defanstan bütün topları Fernandes alacaksa ve rakip göbekten atağa kalkarken ilk toplara yine Fernandes basacaksa Necip ve Aurelio neden oynuyor? Aurelio'nun bütün maçı orta yuvarlak çizgisinin içinde tamamladığına yemin edebilirim. Okurken dinleyebilirsiniz: tık  

RAKİP ZAYIF AMA DEĞİŞEN ŞEYLER VAR

Resim
ANKARAGÜCÜ:0 - GALATASARAY:3   (Rajnoch(kk), Kazım, Baros) Eskişehirspor maçı yazısını " Haftaya sıra Kazım'da... "  diye bitirmiştim. Beklediğim gibi oldu ve Kazım maçın adamı oldu. Ankaragücü çok zayıf bir takım ve izlediğimiz kadarıyla küme düşmesi garanti gibi. O yüzden maça çok fazla takılmamak lazım. Üstüste iki maç gol yememek güzel diyelim geçelim. Ben başka birşeyden bahsedeceğim. Profesyonel futbolcular  deli danalar gibi bütün maç koşturamazlar. Maç esnasında  kendilerini ara ara rölantiye alırlar. Çaktırmadan dinlenerek filan bitirirler 90 dakikayı. Doğaldır bu.   Misal az önce Antep-BJK maçını izledim Aurelio 90dk.nın tümünde dinlendi:)  O da doğal değil tabiiki de, benim demek istediğim şu; ben hiç 70. dakikada morarmış bir halde ciğerlerini tutarak  yerde oturan, nefes almakta güçlük çektiği her halinden belli olarak kenara değişiklik işaret eden futbolcu görmedim. Dün Engin'i bu halde gördüm. Engin'e zerre güvenmediğimi çok kez yazmışımdır.