Kayıtlar

Ekim, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

GSTV - Sessiz Sinema

Resim
GSTV müthiş bir fikir bulmuş:) Bu tarz programlar kesinlikle çoğalmalı, futbolcuları sadece maç sonunda "önümüzdeki maçlara bakacağız" derken duyan, tek işi futbol oynamak olan robotlar sananlara, onların da senin benim gibi insan olduğunu hatırlatacak, empati kurmasını sağlayacak bir program. Devamı gelmeli ama yıllar önceki televole zamanlarına dönmeden, işin b.kunu çıkarmadan tabi. Hayranı olduğun futbolcuların o hallerini görmenin, birlikte eğlenmelerini izlemenin zevki de ayrı. Mesela Burak'ın her kaçırdığı golden sonra yüzünde oluşan aşırı şaşkın ifadesini anlattığı film bilinmediğinde suratında tekrar görmek, Selçuk'un her zamanki soğukkanlı duruşunu sürdürmesi, Emre'nin fırlamalıkları... Satrancı da ortaya süs olarak koymuşlar ama yine de güzel. :) Futbolcular iki takıma ayrılmış, 90 saniye içinde kendi takımlarına filmi anlatıyorlar. Bir takım Umut-Emre-Sercan , diğer takım Burak-Selçuk-Semih 'ten oluşuyor.  Konuk yarışmacı Engin Baytar, j

YABANCILARIN GÖLGESİNDE

Resim
Milli takımın çöküşünün ardından artık üzerinde ciddiyetle kafa yorulması gereken ilk konu ligimizin yerli kalitesinin düşüklüğü olmalı! Neredeyse milli kadronun tamamı Avrupa'da oynayan Türkler'den oluşuyor, Abdullah Avcı'yı eleştirirken kullanılan donelerden birisi de bizzat bu zaten. Oysa kasik Selçuk tartışması bir kenara bırakılarak lige şöyle bir bakılacak olsa ortada hiç de iç açıcı bir manzara yok. Ligimiz şu an itibariyle tamamen yabancıların kontrolünde!   Bütün takımların kilit oyuncuları yabancı, golcüler, oyun kurucular, kaleciler hepsi yabancı...  Özellikle yerli santraforların nesli tamamen tükenmek üzere. Anadolu takımlarındaki Türk santraforlara şöyle bir bakalım;  Artık veteran sayılabilecek  Karabük'ten  Mehmet Yıldız , Ordu'dan  Hasan Kabze ve  Eskişehirspor'dan Necati Ateş sakat değillerse banko oynuyorlar.. Genç olarak ise Gaziantep'in Cenk-Muhammet ikilisi var, b ir de son haftalarda Kasımpaşa'da şans bulmaya başlayan ve ge

HAYATIMIN FİLMLERİ #25.Bin-jip#

Resim
25. Bin-jip (2004) Yönetmen: Kim Ki-duk Oyuncular: Lee Seung-yeon , Lee Hyun-kyoon , Kwon Hyuk-ho Imdb notu: 8.0 Beni tekrar Kore sinemasına inandıran, müthiş yönetmen Kim Ki-duk'u keşfetmemi sağlayan, en güzel şiirlerden daha güzel, şiir gibi bir film.    Tae-suk (Lee Hyun-kyoon) orjinal bir fikir yardımıyla sahiplerinin şehir dışında olduğunu anladığı boş evlere girer. Amacı hırsızlık yapmak değil ev sahipleri dönene dek evleri "ödünç almaktır". Bu izinsiz misafirliğini telafi için de evdeki önemsiz işleri halleder. Örneğin kirli çamaşırları yıkar, bozuk müzik setlerini veya saatleri tamir eder, hatta çürümekte olan bir ölüyü gömer! Son olarak girdiği lüks bir evde acil yardıma ihtiyaç duyan bir şey bulur. Yaralı, darbe almış bir bedene ve ruha sahip, dikkat çekici bir güzellikte (belli ki aile içi şiddet kurbanı olan) bir ev sahibi. Evde unutulmuş bitkileri nasıl suluyorsa dikkatle, ağır ağır ve şefkatle bu ıstırap çeken zarif kadına yardım eder. Nasıl

Geçen yıldan ne değişti? ~ GENÇLERBİRLİĞİ 3-3 GALATASARAY

Resim
Galatasaray'ın arka arkaya transferleri açıkladığı o dönemde konuştuğumuz bir arkadaşım; "Şampiyon takıma bu kadar çok 11 oyuncusu alınmaz, bu işte bir hata var işleyen makina bozulacak demişti." Ben bu düşünceye hiç katılmamıştım. Katılmamamdaki birinci nedenim; bu sene ŞL'inde de olunacağından kadronun geniş tutulma zorunluluğu, ikinci nedenim ise iyi giden takımın eksik yerlerine "upgrade" yapar gibi nokta atış adamlar alındığını düşünmemdi. Bugün itibariyle zaman arkadaşımı haklı çıkarmış görünüyor.. Geçen sene oyunun her anında rakibi ısıran, rakip ceza sahası önünde bile kısa pas üçgenleri kurabilen, deliler gibi koşan, savaşan ve kazanmayı herşeyden çok istediğini gösteren takım ortalarda yok. Kadro çok daha iyi ama hava bozuldu.. Hamit alındığında sevinmiştim. Çünkü bizim oynadığımız 4-4-2 'nin kanatları merkez orta saha kökenliydi, takım savunurken ortayı sıkmak ilk görevleriydi, zaten hücum ederken de takım merkezi kullanıyordu. Bu bağl

TÜRKİYE'NİN TUR ŞANSI

Resim

Milli maç mı?

Resim
Türk milli takımının başarısını isteyen   kimse yok dünyada, işin kötüsü buna Türkler de dahil. İş yerinden arkadaşım “Hollanda yendi bizi iyi oldu” diyor, neden diyorum hoca Selçuk’u oynatmadı diyeymiş. 2. lig maçlarını bile kaçırmayan bir başka arkadaşıma akşama ne olur diyorum “bana ne, izlemeyeceğim bile” diyor, neden diyorum Avcı cemaatin adamıymış o gitsinmiş.   Milli takım filan hikaye yani herkes kendi kafasında. Hamit Altıntop konuşuyor dün, adam güzel bir şey diyor orada: “Akhisar’a 2 gol atınca kralsın burada ama asıl olay o değil” diyor. Adam orada sana bir şey anlatmaya çalışıyor ama bizim basına bakıyorum bugün, Akhisar’a 2 golü Burak atmıştı demek ki Hamit Burak’a giydirdi diye haber yapmışlar! Basının da umrunda değil yani milli başarı filan, onlara tiraj olsun..   Hiddink gitsin, Avcı gelsin, o da gitsin başkası gelsin haber olsun.. Milli takım kimsenin umrunda değil yalandan üzülüyormuş gibi yapmayın bari.

Mühendis gözüyle: "Beşiktaş neden başarısız?"

Resim
Futbol basit bir oyundur zor olan basit oynamaktır... Samet hoca Beşiktaş'ta göreve başladığı gibi Cruyff’un bu meşhur sözüne dayanan parolasını belirledi;  “Çok koşacağız ve basit oynayacağız". Düşünce güzel ama basit oyundan söz edebilmek için, yani "çeşitli alternatiflerin arasından doğru olanı basitçe seçebilmenin önemi" nden bahsedebilmek için, uygulamada bazı alternatiflere sahip olmak gerekiyor. Beşiktaş ise tamamen Fernandes’in süpermenliğine bel bağlamış, hücumda çoğalamayan ve alternatif üretemeyen bir takım görünümünde şu an. İleride yapayalnız bir pivot santrafor, onu duvar olarak kullanacak kanat hücumcuların oyuna katılmayışı, önde baskıyla kazanılan topları araya oynayacak hünerli ayakların azlığı ve dengesiz yakalanmış rakip savunmanın arkasına yapılamayan koşular vs... Beşiktaş’lı arkadaşların affına sığınarak mühendis gözüyle biraz da esprili bir dille bazı Beşiktaş’lı futbolcuların “basit” oyun anlayışlarını özetlemeye çalışalım:

HAYATIMIN FİLMLERİ #26.A Clockwork Orange#

Resim
26. A Clockwork Orange (1971) Yönetmen: Stanley Kubrick Oyuncular: Malcolm McDowell , Patrick Magee , Michael Bates. Imdb notu: 8.5 Bana göre dünyanın gelmiş geçmiş en iyi yönetmeni Stanley Kubrick'in toplumsal bilimkurgu masalı "A Clockwork Orange", sinema tarihinin en tartışmalı filmlerinden. Anthony Burgess'in 1959'da yayınlandığında, beğeni ve antipati karışımı tepkiler alan ve uzun süre filme çekilemeyeceğine inanılan romanından sinemaya uyarlanan film, İngiltere'de ilk gösterimindeki tepkilerden sonra apar topar vizyondan kaldırılmış ve tekrar gösterime girmek için 30 sene beklemek zorunda kalmıştı.  Bebek yüzlü, zeki suçlu Alex enerjisini pornografiden, Beethoven'dan ve lideri olduğu melon şapkalı, baştan aşağı beyaz giyimli  "Droogs"  çetesinden almaktadır. Rusça ile deforme bir İngiliz İngilizcesi karışımı farklı bir argo dil kullanan çete üyeleri, aşırı şiddet içeren saldırıları ile kentin huzurunu bozmaktadır. Filmin il

Hoşçakal Efsane!

Resim
Resim Antu.com 'dan..