HADİ BİZİM OĞLAN


Baros 2-3 maç sonra yine sakata bağlayabilir (ki artık bunu öngörmemek aptallık olur), öyleyse sen de sadece Elmander ile (ki onunda son 2 sezonunu genelde forvet arkası oynayarak geçirdiğini düşünürsek) koca sezonu geçiremezsin. Üçüncü bir forvet transferi şarttı ve Türk olmalıydı. Hal böyle olunca Sercan'ı 3m€ 'ya iyi bir transfer olarak değerlendiriyorum. Tek sıkıntı, bu seneki transferlerin biraz fazlaca  "ya tutarsa" tarzı olması fakat henüz geçen sene, bugün ödediğimiz bonservisin iki katına Rusya'ya gitmek üzereyken menajer dangalıklığı yüzünden kapıdan dönen, 17-18 yaşlarında o yaş grubunun gelmiş geçmiş en iyi forvet performansını sergilemiş adamına da başka şans vermemek saçmalık gibi geliyor.

Bu derece acayip bir süratlenme yeteneği ve ayak çabukluğu olan bir futbolcu, zayıf bir teknikle bile ligimizde iş yapabilecekken, gayet iyi (ortalama üzeri) bir tekniğe sahip Sercan'ın bir türlü beklenen çıkışı yapamamasının ana nedeni de artık herkesin iyi bildiği bitiricilik eksikliği... yoksunluğu.. hiçliği!

"En az 15 gol atmalıyım" filan gibi bir hedef koymuş Sercan bey kendine fakat benim ise bu sezonluk Sercan için sadece bir kriterim var ve sezon bittiğinde onu buna göre değerlendireceğim. Stancu'dan daha verimli olma zorunluluğu!

Bu arada transferinde Musa'nın elden çıkarılmış olmasının benim için hiçbir sakıncası yok! Bazı blogger arkadaşlar ısrarla bu çocuğun çok iyi olacağını söylüyor hala ama ben toplam iki buçuk maçını seyrettim ve fikrim netleşti bile: "Sopayla kovaladığımız Mehmet Güven 'in yarısı bile değil ve olamaz."

Sercan'ın, bu tip fırlama topçularda her fırsatta dillenen gece hayatı konusuna gelelim. Adı bu şekilde çıkan diğer hiçbir futbolcuyu gözlerimle böyle mekanlarda görmedim, ya magazin programlarında seyrettim ya da gazetelerde okudum. Haberler doğrudur yalandır bilemem. Bildiğim şeyi yazayım; ben gece hayatı hemen hemen hiç olmayan bir adam olmama rağmen, Sercan'ı 3-4 kez FSM Bulvarındaki barlara, girerken veya çıkarken gördüm...  Topçu dediğin en geç onda sütünü içip yatacak, bara mara gitmeyecek, kız arkadaşı olmayacak, rahip gibi yaşayacak diye düşünen bir herif değilim ama akşam barın kapısında bodyguardlarla şakalaşırken gördüğüm adam ertesi gün maçta bir tarafından soluyunca benim de onla şakalaşasım geliyor! İstanbul gece hayatı daha da beterdir sakın diyorum sakın.

Geçen sene FB ile oynadıkları maçtan sonra yazdıklarımı kopyalayarak bitiriyorum yeter bu kadar geyik;

"Sercan, ligimizin en tehlikeli ve gelecek vaadeden adamlarından biri olabilir ama son 10 dakika kaleciyle karşı karşıyaya kaldığı o iki pozisyonun en az birini atamadıktan sonra büyük futbolcu olması imkansız. Sinan Kaloğlu-Sertan Eser arası bir kariyerle ömrü geçer gider..."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FELİPE MELO RÖPORTAJI

Djiehoua: Futbol Canavarı

HAYATIMIN FİLMLERİ #41.Ip Man#

HAYATIMIN FİLMLERİ #46.The Pianist#

Şampiyonlar Ligi 3.torba aşkına

Transferdeki akıl durgunluğunun son adımı: Engin Baytar

HAYATIMIN FİLMLERİ #30.Rain Man#

35'lik Cris ve Cruzeiro 2003

HAYATIMIN FİLMLERİ #31.Old Boy#

SPOR TARİHİNİN EN BÜYÜK 10 AYARI