LUCAS EDWARD NEILL
Devre arası malum... Hakkında kafa yormaya değecek pek vukuat yok. Bende bu fırsattan istifade, blog arşivinde yer alması adına çok sevdiğim futbolcumuz Neill ile ilgili bir kaç satır karalamak istedim.
Bilindiği gibi 32 yaşındaki "İrlanda asıllı" Avustralyalı futbolcumuzun sözleşmesi sezon sonunda bitiyor. Kalıp kalmayacağı belli değil. Futboldan anlayıp "yaşlı" veya "ağırlaştı" diyen çıkabiliyor ama, futboldan anlamayıp "Servet daha iyi" diyen çıktığında sinirleniyorum ben asıl. Neill'i gönderip yerine onun kalitesinde bir adam bulabilmek çok zor. Dünyanın bonservisini vereceksin, sonra da uyum sorunu yaşamasın diye dua edeceksin. Frank De Boer, Xavier veya Meira kötü futbolcular mıydı? Ben Neill'in futbolundan da, imajından da, özverisinden de, hırsından da, liderliğinden de... kısacası herşeyinden çok memnunum. En az 2 sene daha rahatlıkla bu takımda oynayabilir bence. İnşallah sözleşmesi yenilenir.Ronaldo'nun yeni yetme günlerinde ayarı verirken :) Konuşmalar biraz Türk işi olmuş ama İngilizin f.ck you 'su, mother f.cker 'ı falan kesmez bizi :)
Nerede olduğunu hatırlamıyorum ama bir arkadaş şöyle demişti:
"Bir tane adam gibi kaleci, bir de biraz bitirici bir santrafor, yanlarına da 9 tane Lucas Neill ile mükemmel bir takım kurulabileceğini düşünüyorum"
Beşiktaş maçında Nobre'nin sarı kart görmemesi için verdiği uğraş ile, alıştığımız "hakemi aldatmaya yönelik" değil "adalet dağıtmaya yönelik" hareket yapan bir futbolcu o.
Bilindiği gibi 32 yaşındaki "İrlanda asıllı" Avustralyalı futbolcumuzun sözleşmesi sezon sonunda bitiyor. Kalıp kalmayacağı belli değil. Futboldan anlayıp "yaşlı" veya "ağırlaştı" diyen çıkabiliyor ama, futboldan anlamayıp "Servet daha iyi" diyen çıktığında sinirleniyorum ben asıl. Neill'i gönderip yerine onun kalitesinde bir adam bulabilmek çok zor. Dünyanın bonservisini vereceksin, sonra da uyum sorunu yaşamasın diye dua edeceksin. Frank De Boer, Xavier veya Meira kötü futbolcular mıydı? Ben Neill'in futbolundan da, imajından da, özverisinden de, hırsından da, liderliğinden de... kısacası herşeyinden çok memnunum. En az 2 sene daha rahatlıkla bu takımda oynayabilir bence. İnşallah sözleşmesi yenilenir.
Nerede olduğunu hatırlamıyorum ama bir arkadaş şöyle demişti:
"Bir tane adam gibi kaleci, bir de biraz bitirici bir santrafor, yanlarına da 9 tane Lucas Neill ile mükemmel bir takım kurulabileceğini düşünüyorum"
Beşiktaş maçında Nobre'nin sarı kart görmemesi için verdiği uğraş ile, alıştığımız "hakemi aldatmaya yönelik" değil "adalet dağıtmaya yönelik" hareket yapan bir futbolcu o.
"Galatasaray öyle büyük bir camia ki Avusturalya nüfusundan daha çok taraftarı var. Milli takımda hem ülkem için hem de onlar için oynuyorum."
Fenerbahçe derbisinden sonra ise Niang ile mücadeleleri çok konuşuldu. Özellikle de maçtan sonra sertliğinden şikayet eden Niang 'a verdiği şu cevap:
"Futbol sert bir oyun.. oyununuzu oynarsınız, sakatlanırsanız sakatlanırsınız!"
Ulkeme donmek istiyorum falan diyordu bi ara.
YanıtlaSilInsallah donmez.
Cana gibi savasvioyuncularimiz olsa sirtimiz yere gelmez.
Seni tutmayacaklar bu takımda be Neill.Ne vardı diyorum başka bi zamanda başka bi yönetimde gelseydin de bu takımın kaptanı olasaydın.
YanıtlaSilYukarda o kadar güzel demişsin ki ben bir noktasını değiştirerek söyleyeyim. Bir tane adam gibi kaleci, bir tane golcü, bir Cana ve 8 tane de Neill. İşte kimse duramaz o zaman önümüzde.
YanıtlaSilKewell ve Neill o kadar pozitif etkiler bıraktı ki insan ister istemez bu ülkeye sempati duyuyor. Şahsen benim kupalarda Türkiye'den sonra desteklediğim 2. ülke Avustralya. Sırf bizim oyuncular oynuyor diye değil, yarın ikiside Fener'e geçsin fikrim yine değişmez.. Adamlar onurlu, gururlu, mücadeleci, sert... Helal olsun.
YanıtlaSilBrezilya'dan top cambazı getirip soytarılık izleyeceğine Avustralya'dan marangoz getir çıkar sahaya işini daha ciddi yapar yeminle.