FARKLI ~ İBB:1-GS:3


Son 2 sezondur ilk kez maça önde basmadan başlayan bir Galatasaray izledik. Fatih Terim Cluj maçını düşünürek (tabi İBB'nin bu tuzağa uygunluğunun da yardımıyla) topa çok fazla sahip olmadan, süratli hücumcuları ile sonuca gitmeyi öngördü ve bu planı tuttu. "Bir tilkinin tavşanı yakalamak için harcayacağı enerji bellidir asla fazlasını harcamaz"  diye sevdiğim bir laf vardır maçı güzel özetliyor :) 

Tam bir kontra atak takımı olan İBB 'ye topu bu denli bırakınca, hazırlık paslarına katılmak için savunmaları biraz daha öne çıkmaya çalıştı ve bu da Galatasaray'ın planını kolaylaştırdı. Sanırım ligin en ağır savunmasına sahip takımı durumundalar.

Burak Yılmaz yanlış hatırlamıyorsam İBB 'ye karşı oynadığı son 5 maçı da tek başına aldı. Özellikle geçen sene Trabzonspor formasıyla iki maçta da Zayatte'ye nal toplatmıştı. Dün de önce ilk golü Umut'a attırdı, sonra da çıkardığı sürpriz bir sert şutla 2. golü getirdi. Tabi yine de; attırdığı 2 gol sayesinde buldukları bir kontra atakta, maçın sonu olmasına rağmen 50 metre depar atıp girdiği pozisyonu değerlendiremedi diye eleştirecek olanlar vardır onlar varsın eleştirsin...

Selçuk'taki çıkış sürüyor. Kayserispor maçında gereksiz yere yıldızlaştırılan Yekta o gün de dün de vasattı bence. Melo'nun yerine geçici olarak görevini iyi yürüttü diyebiliriz sadece. Yekta'nın profilini Kasımpaşa'dan değil de sadece Galatasaray'dan bilenler için Selçuk ile iyi bir ikili hayali kuranlar olabilir ama orada aslen Selçuk'tan da ofansif bir oyuncu olan Yekta değil formda bir Melo'ya ihtiyaç var. Zaten Selçuk'un bu seneye geçen yıldan daha etkisiz başlamasının en büyük nedeni de Melo'nun kendine daha ofansif bir rol biçmesi, geçen yılki gibi goller atma hevesi değil mi?  

Özellikle Hamit'i çok beğendim. Kuvveti ile birlikte kendine güveni de geri gelmiş. Bundan sonrası için Galatasaray'ın oyun gücüne yapılabilecek en büyük katkı onun varlığı olacak. Umarım bir daha sakatlık belası tekrarlamaz.

İBB için söylenebilecekler ise belli. Takımda gece gündüz farkı kadar net bir oyuncu kalitesi farklılığı var. Hücumcuları yeterli ama formsuz, defans ise rezalet. Kaliteli dediğimiz gruptan oyun kurucu Holmen bu sezon çok kötü oynuyor. Gol attığı ve yıldızı olduğu söylenen Kayserispor-İBB maçında bile sahada varlığı yokluğu belli değildi. O bu şekilde oynarsa Cihan veya Mahmut'tan bir farkı kalmıyor, haliyle böyle bir orta sahanın önünde değil Webo 3 tane de Webo olsa İBB gol bulamıyor. İBB ne yapıp edip orta üçlüyü Mahmut-Efe-Holmen'den kurup, Cihan'ı Geraldes'in yerine sağ beke çekmeli. Boşalan yabancı kontenjanından da Visca veya Tom'u mutlaka sahada tutmalı. Diğer bir silahları Doka da cezalı olarak başladığı sezonda bir türlü istediği seviyeye gelemedi. Beklenen çıkışını ne kadar geç yaparsa takımı küme düşme hattına o kadar yaklaşacak gibi görünüyor.

Sonuç olarak Galatasaray olması gerektiği gibi, fazla enerji harcamadan, alması gereken 3 puanını aldı ve Cluj maçını beklemeye başladı. Hafta içi, bu sezon şu ana kadarki en önemli maçımıza ve ilk gerçek anlamdaki finalimize çıkacağız. Benim takıma güvenim tam. Karşılıklı gollerin olduğu bir galibiyetle lige tutunacağımıza inanıyorum. Allah yüzümüzü kara çıkarmasın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FELİPE MELO RÖPORTAJI

Djiehoua: Futbol Canavarı

HAYATIMIN FİLMLERİ #41.Ip Man#

HAYATIMIN FİLMLERİ #46.The Pianist#

Şampiyonlar Ligi 3.torba aşkına

Transferdeki akıl durgunluğunun son adımı: Engin Baytar

HAYATIMIN FİLMLERİ #30.Rain Man#

35'lik Cris ve Cruzeiro 2003

HAYATIMIN FİLMLERİ #31.Old Boy#

SPOR TARİHİNİN EN BÜYÜK 10 AYARI